English - Turkish
Definition of doorstep, doorway, entrance; brink, verge, beginning in English Turkish dictionary
- threshold
- eşik
Tom Mary'yi eşikten taşıdı.
-Tom carried Mary across the threshold.
Tom yeni gelinini eşikten taşıyan bir adamla aynı şekilde Mary'yi kaldırdı ve onu yanağından öptü.
-Tom picked Mary up the same way a man carries his new bride across the threshold and gave her a kiss on the cheek.
- threshold
- (Televizyon) eşik seviyesi
- threshold
- eşik değer
- threshold
- giriş yeri
- threshold
- aşamalı
- threshold
- eşiklemek
- threshold
- {i} eğik
- threshold
- astana
- threshold
- başlangıç
- threshold
- bosağa
- threshold
- Puanlama ve değerlendirmede limit veya baraj.Ulaşılması gereken asgari değer
- threshold
- (Politika, Siyaset) baraj
- threshold
- {i} (kapıya ait) eşik
- threshold
- şuur eşiği
- threshold
- (Tıp) Başlangıç, bilincin başlangıcı, eşik
- threshold
- psik
Related Terms
English - English
Definition of doorstep, doorway, entrance; brink, verge, beginning in English English dictionary
- {i} threshold
doorstep, doorway, entrance; brink, verge, beginning
Hyphenation
doorstep, doorway, entrance; brink, verge, be·gin·ningPronunciation
Resimler
Favorites