donmak¡

listen to the pronunciation of donmak¡
Turkish - Turkish

Definition of donmak¡ in Turkish Turkish dictionary

donmak
Çok üşümek
donmak
Taş kesildi."- Ö. Seyfettin
donmak
Canlılar yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek: "Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başladım."- S. F. Abasıyanık. Çok üşümek
donmak
Soğuktan zarar görmek; yararlanılmaz duruma gelmek
donmak
Hepsi olduğu yerde dondu
donmak
Eriyik durumda bulunan bir metal katı duruma geçmek
donmak
Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak: "Bütün kafaların donmuş, taşlaşmış olmasını istiyorlar."- Ç. Altan
donmak
Yaşamını yitirmek, soğuktan ölmek
donmak
Soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak
donmak
Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak: "Salonun içinde kimse kımıldayamadı
donmak
Kimyasal bir etki ile katılaşmak
donmak
Beklenmedik bir durum karşısında birden hareketsiz kalmak
donmak
Gelişmemek, yeniliklere açık olmamak
donmak
Bitki soğuktan zarar görmek, yararlanılmaz duruma gelmek
donmak¡
Favorites