Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
- Driving in the dark feels like flying!
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur.
- Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.
Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı.
- There were a lot of annoying insects flying around.
Dün gece uçan bir UFO gördü.
- He saw a UFO flying last night.
Biz bir uçan daire gördük.
- We saw a flying saucer.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
Yakıt maliyetinden dolayı deniz aşırı ülkelere uçuş maliyet arttı.
- The cost of flying overseas has risen with the cost of fuel.