Onu senin için yapmaya itirazım yok. - I don't mind doing that for you.
Onu senin için yapmaya itirazım yok.
I don't mind doing that for you.
Yürüyüşe itirazım yok. - I don't mind walking.
Yürüyüşe itirazım yok.
I don't mind walking.
Would you like a biscuit? ― Don't mind if I do!.
... Man or woman, I don't mind, over there. ...