Definition of domuz in Turkish English dictionary
- pig
No part of the pig is wasted.
- Domuzun hiçbir parçası boşa gitmedi.
Don't eat like a pig.
- Domuz gibi yemek yemeyin.
- swine
They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
- Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
His father worked as a swineherd.
- Onun babası domuz çobanı olarak çalıştı.
- pig, swine, hog; pig, hog , swine; obstinate, pigheaded
- porcine
- porker
- derri
- pigheaded
- sty
There's a pig in the sty.
- Ahırda bir domuz var.
- boar
Wild boars have dug up my garden.
- Yaban domuzları bahçemi kazdı.
Wild boar have eaten up all of our potatoes.
- Yaban domuzu bütün patateslerimizi yedi.
- hog
- grunter
- (Tabiat Doğa) (hayvan) pig, domestic pig
- (Konuşma Dili) obstinate; cunning and selfish; spiteful, malicious
- pig, hog, swine
- (Konuşma Dili) You fink!/You swine!
- pork
Against my advice, he fed his dog some raw pork.
- Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.
Tom has been eating too much pork.
- Tom çok fazla domuz eti yemektedir.
- domuz eti
- pork
Is eating raw pork really bad for you?
- Çiğ domuz eti yemek sizin için gerçekten zararlı mı?
Against my advice, he fed his dog some raw pork.
- Benim tavsiyeme karşın, o köpeğini biraz çiğ domuz etiyle besledi.
- domuz yağı
- lard
- domuz avı
- hog-hunting
- domuz avı
- boar-hunting
- domuz avı
- pig hunting
- domuz balığı
- (Denizbilim) angular roughshark
- domuz döşü tuzlanmış
- flitch
- domuz eti
- (Gıda) pork meat
- domuz gibi
- pigheaded
- domuz gibi
- strong
- domuz gibi
- sturdy
- domuz gibi
- obstinate
- domuz gibi ses çıkarmak
- grunt
- domuz gibi yemek
- pig out
- domuz kotlet
- (Gıda) pork cutlet
- domuz kotlet
- (Gıda) pork chop
- domuz kuyruğu
- pig tail
- domuz kılı
- setae
- domuz kızartması
- (Gıda) roast pork
- domuz pirzola
- (Gıda) pork chop
- domuz pirzolası
- (Gıda) pork chops
- domuz tenyası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) pork tapeworm
- domuz tenyası
- (Hayvan Bilim, Zooloji) taenia solium
- domuz yağı
- lard oil
- domuz yağı
- bacon
- domuz yağı parçası
- lardon
- domuz kafalılık
- headedness
- domuz kıyması
- minced pork
- domuz pastırması
- bacon
I just want some bacon, that's all.
- Sadece biraz domuz pastırması istiyorum, bu kadar.
I can't be going fishing all the time, I have to bring home the bacon.
- Ben her zaman balığa çıkıyor olamam, eve domuz pastırması getirmek zorundayım.
- domuz yavrusu
- piglet
- domuz ahırı
- sty
- domuz ahırı
- piggery
- domuz ahırı
- pigsty, pigpen
- domuz ahırı
- pigpen
- domuz arabası
- truck, low four-wheeled vehicle
- domuz avı
- boar hunt
- domuz avı
- pigsticking
- domuz ayağı
- caltrop
- domuz ayrığı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: buğdaygiller,necliye) [syn.: Bermuda çimi, domuz ayrığı] Bermuda grass, couch grass, quick grass
- domuz ağılı
- pigpen
- domuz balığı
- porpoise
- domuz bifteği
- (Gıda) pork steak
- domuz biçiminde
- piggy
- domuz budu
- gammon
- domuz burunlu
- hognosed
- domuz burunlu
- hog nosed
- domuz burunlu kokarca
- hognosed skunk
- domuz burunlu kokarca
- hog nosed skunk
- domuz burunlu porsuk
- hog nosed badger
- domuz burunlu yılan
- hognose snake
- domuz derisi
- pigskin
- domuz derisi
- hogskin
- domuz döşü
- (tuzlanmış) flitch
- domuz filetosu
- tenderloin
- domuz gibi
- piggish
- domuz gibi
- porcine
- domuz gibi
- swinish
- domuz gibi
- a) sturdy, strong, porky b) obstinate, pigheaded
- domuz gibi
- strong and healty
- domuz gibi
- hoggish
- domuz gibi
- piglike
- domuz gibi
- (Konuşma Dili) 1. vicious. 2. viciously. 3. perfectly well, full well (used reproachfully): Kabahatli olduğunu domuz gibi biliyor, ama kabul etmiyor. He knows perfectly well that he's at fault, but he won't admit it
- domuz gibi homurdanmak
- grunt
- domuz gibi terlemek
- sweat like a pig
- domuz gibi tıkınmak
- make a pig of oneself
- domuz gibi yemek
- make a pig of oneself
- domuz gibi yemek/tıkınmak
- to pig out, eat like a pig
- domuz gibi çalışmak
- to work like mad
- domuz gulaş
- (Gıda) goulash of pork
- domuz homurtusu
- grunt
- domuz ishali
- (Tıp) porcine diarrhoea
- domuz iç yağı
- (Gıda) lard
- domuz kaburga eti
- rib eye steak
- domuz kanı ve yulaf unundan yapılan bir yiyecek
- black pudding
- domuz kellesi konservesi
- headcheese
- domuz kesme
- pigsticking
- domuz kolerası
- (Tıp) hog cholera
- domuz kotlet pane
- (Gıda) breaded pork cutlet
- domuz kumbara
- piggy bank
- domuz kılı
- bristle
- domuz kılı
- pig bristle
- domuz kılı fırça
- fitch
- domuz kılı gibi
- setaceous
- domuz kızartma
- roast pork
- domuz kızılı
- (Tıp) swine erysipelas
- domuz omurgası
- (Gıda) griskin
- domuz pastırması dilimi
- a rasher of bacon
- domuz pastırması dilimi
- rasher
- domuz paçası
- pettitoes
- domuz pirzolası
- pork chop
How many pork chops did you buy?
- Kaç tane domuz pirzolası satın aldın?
He's eating pork chops.
- O, domuz pirzolası yiyor.
- domuz pirzolası ızgara
- (Gıda) broiled pork chop
- domuz porsuğu
- (Hayvan Bilim, Zooloji) arctonyx collaris
- domuz salamı dilimi
- rasher
- domuz salamı dilimi
- a rasher of bacon
- domuz sosisi
- (Gıda) pork sausages
- domuz sosisi
- (Gıda) pig sausage
- domuz sosisi
- pork sausage
- domuz sucuğu
- (Gıda) bratwurst
- domuz suçiçeği
- swinepox
- domuz tırnağı
- (Askeri) devil's claw
- domuz tırnağı
- pinch bar
- domuz tırnağı keski
- corner chisel
- domuz tırnağı keski
- prick punch
- domuz tırnağı manivela
- claw bar
- domuz tırnağı çekiç
- clawhammer
- domuz tırnağı çekiç
- claw hammer
- domuz vebası
- (Veteriner) swine plague
- domuz vebası
- purpura
- domuz vebası
- hogget cholera
- domuz yavrusu
- farrow
- domuz yağı ihtiva eden
- lardy
- domuz yağı sürme
- larding
- domuz yağı sürmek
- lard
- domuz yağı sürülmüş
- larded
- domuz yağıyla yağlamak
- lard
- domuz yemi
- swill
- domuz yemi
- slop
- domuz yemi
- pigswill
- domuz yemi
- pigwash
- domuz çobanı
- pigman
- domuz çobanı
- swineherd
His father worked as a swineherd.
- Onun babası domuz çobanı olarak çalıştı.
- dişi domuz
- sow
- minik domuz
- piggy
- yavru domuz
- shote
- dikenli domuz
- (Hayvan Bilim, Zooloji) porcupine
- Domuz gribi
- swine flue
- Hacı hacıyı Mekkede domuz domuzu suvatta tanır
- (Atasözü) Your haunts decide your acquaintances
- arapça'da domuz
- pigs in Arabic
- domuz gribi
- swine influenza
- domuz gribi
- swine flu
- domuzlar
- pigs
All the apples that fall are eaten by the pigs.
- Düşen elmaların hepsi domuzlar tarafından yenir.
The pigs are not in the pen.
- Domuzlar ağılda değil.
- jambon yapmaya elverişli domuz eti
- Venizelos pork ham
- az etli domuz kaburgası
- sparerib
- az pişmiş domuz sosisi
- polony
- bir batında doğan domuz yavruları
- farrow
- birkaç dilim domuz pastırması verin lütfen
- give me several slices of bacon please
- burun (domuz)
- snout
- erkek domuz
- boar
- gebe domuz
- sow in pig
- gezer domuz damı
- (Madencilik) temporary chock
- göbekli domuz
- peccary
- hadım edilmiş domuz
- barrow
- it dişi domuz derisi
- (Konuşma Dili) Since the one is as bad as the other, let's just let them fight it out
- içkiyle erkekleri domuz yapan kadın
- Circe
- tütsülenmiş domuz eti
- bacon
- yarım kilo domuz eti rica ediyorum
- I'd like a pound of pork chops
- yavru domuz
- piglet
- yavru domuz
- sucking pig
- yağsız bir cins domuz
- fastback