Tom won a stuffed lion and I won a teddy bear.
- Tom bir dolma aslan kazandı ve ben oyuncak bir ayı kazandım.
My father gave me a new fountain pen.
- Babam bana yeni bir dolma kalem verdi.
The trendy word of the year was digital: digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.
- Yılın moda kelimesi dijital: dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
Do you have a pen or pencil?
- Bir dolma kalemin mi yoksa bir kurşun kalemin mi var.
I have to look for my pen.
- Dolma kalemimi aramak zorundayım.