All you have to do is fill in this form.
- Tüm yapmanız gereken bu formu doldurmak.
Then you just have to fill out this card.
- Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
Do you want a refill?
- Doldurmamı ister misin?
Tom emptied the water out of the bottle before he refilled it with fresh water.
- Tom taze suyla yeniden doldurmadan önce, suyu şişeden boşalttı.
I have to charge the battery of my car.
- Arabamın aküsünü doldurmam gerek.
Filling out all these forms is a pain in the neck.
- Bütün bu formları doldurmak can sıkıcı.
You didn't finish filling out this form.
- Bu formu doldurmayı bitirmedin.
Do I have to fill out this application form in French?
- Bu başvuru formunu Fransızca doldurmak zorunda mıyım?
All you have to do is fill in this form.
- Tüm yapmanız gereken bu formu doldurmak.
I have to fill in for Tom at the store.
- Mağazada Tom için form doldurmak zorundayım.
All you have to do is fill in this form.
- Tüm yapmanız gereken bu formu doldurmak.
Tom has to fill out these forms.
- Tom bu formları doldurmak zorunda.
Then you just have to fill out this card.
- Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
I have to fill in for Tom at the store.
- Mağazada Tom için form doldurmak zorundayım.