Turkish - English
Definition of dolandırıcılık in Turkish English dictionary
- fraud
A couple of years ago, this book was exposed as a fraud.
-Birkaç yıl önce, bu kitap bir dolandırıcılık olarak ortaya çıkmıştır.
She is guilty of fraud.
-O dolandırıcılıktan suçludur.
- racket
- grift
- swindle, cheat, bunko, fraud, confidence trick, fiddle
- confidence game
- swindle
- ramp
- deceit
- swindling
- take in
- (Hukuk) fraud, swindling
- knavery
- skin game
- cheat
- frame up
- do
- deceitfulness
- plant
- jugglery
- confidence trick
- roguery
Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.
-Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.
- double-dealing
- charlatanry
- rogue
Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.
-Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.
- bunko
- dupery
- shenanigan
- fiddle
- bunco game
- bunco
- fakery
- scam
He's always involved in scams.
-O hep dolandırıcılıkla uğraşıyor.
- con
- double dealing
- dolandırıcılık etmek
- to swindle
- hortum (dolandırıcılık)
- scam
- nitelikli dolandırıcılık
- (Kanun) aggravated fraud
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dolandırıcılık in Turkish Turkish dictionary
- Dolandırıcı olma durumu veya dolandırıcıya yakışır iş
- (Hukuk) FALLACİA
- tokatçılık
- ayyarlık
dolandırıcılık
Hyphenation
do·lan·dı·rı·cı·lıkPronunciation
Resimler
Favorites