dolam

listen to the pronunciation of dolam
Turkish - English
enough for (so many) coils or turns
bend, curve, arc
a coil, a turn (of something wound)
winding

We walked down a narrow and winding path. - Dar ve dolambaçlı bir yoldan aşağıya doğru yürüdük.

Chongqing is a hilly city with winding streets. - Chongqing dolambaçlı sokaklarıyla tepelik bir şehir.

rotation
(Biyokimya) ring
(Kimya) cyclic
curl
Turkish - Turkish
Dolama işinin her defası
Bir kez dolanacak miktar
dolam
Favorites