I don't want you touching my stuff.
- Eşyama dokunmanı istemiyorum.
Let go of my arm! I can't stand people touching me.
- Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.
Don't touch my camera.
- Benim kamerama dokunmayın.
Please don't touch the exhibits.
- Lütfen sergilere dokunma.
Lips that touch liquor shall not touch mine.
- Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
All you have to do is touch the button.
- Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
Today I feel higher than the mountains. Today I want to touch the sky.
- Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum.
Little children like to touch everything.
- Küçük çocuklar her şeye dokunmak ister.
All you have to do is touch the button.
- Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
Today I feel higher than the mountains. Today I want to touch the sky.
- Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum.
Tom reached out to touch Mary.
- Tom Mary'ye dokunmak için uzandı.
Tom touched Mary's shoulder.
- Tom Mary'nin omzuna dokundu.
Tom touched Mary on the shoulder.
- Tom Mary'nin omzuna dokundu.
She touched me lightly on the nape of the neck with the tips of her fingers and it made me shudder.
- O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.
This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.
- Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.
Let go of my arm! I can't stand people touching me.
- Kolumu bırak! İnsanların bana dokunmasına katlanamıyorum.
When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
- Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
Lips that touch liquor shall not touch mine.
- Liköre dokunan dudaklar benimkine dokunmayacaklar.
Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.
- Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.