dokulu

listen to the pronunciation of dokulu
Turkish - English
(Bilgisayar) textured

Textured vegetable protein is a common meat substitute. - Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.

Having texture, not smooth
having surface roughness; "a textured wall of stucco"; "a rough-textured tweed
having surface roughness; "a textured wall of stucco"; "a rough-textured tweed"
Also called "trackless" This carpet style is made by twisting the fibers in such a way as to hide footprints very well Good for a more informal atmospheres and higher traffic areas
After the Sheetrock is installed, it is covered with a layer of special mud, which has a slight texture to it
A textured surface is not smooth, but has a particular texture, for example, it feels rough. The shoe's sole had a slightly textured surface
doku
{i} tissue

The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine. - Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.

This tissue has been irreversibly damaged. - Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü.

doku
{i} texture

Textured vegetable protein is a common meat substitute. - Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.

Sea urchin has a slimy texture. - Deniz kestanesi sümüksü dokuya sahiptir.

baklava dokulu
(Bilgisayar) argyle
doku
fiber
doku
web
doku
(İnşaat) pattern
doku
(Bilgisayar) texture graphics
doku
{f} textured

Textured vegetable protein is a common meat substitute. - Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.

doku
wove
doku
{f} weaving

I am weaving a carpet. - Ben bir halı dokuyorum.

We are weaving a carpet. - Biz bir halı dokuyoruz.

doku
{f} weave

Where did you weave them? - Onları nerede dokudun?

Have each of your wives weave a rug by tomorrow. - Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.

doku
{f} woven
Doku
(Biyoloji) webbing

It can be painful, when crickets inflicted on sensitive skin such as the webbing between fingers.

besi dokulu
(Botanik, Bitkibilim) endospermed
besi dokulu
(Botanik, Bitkibilim) albumen
doku
histo

The history class starts at nine. - Tarih dersi saat dokuzda başlar.

doku
tissue; texture
doku
texture(graphics)
doku
textus
seyrek dokulu
open-textured
Turkish - Turkish
Dokusu olan
Doku
nesiç
Doku
lif
besi dokulu
Besi dokusu olan
doku
Bir şarabın ahengi veya ağızda bıraktığı his
doku
Hücreler bütünü
doku
Bir bütünün yapısı ve özelliği
doku
Benzer yapıdaki hücreler topluluğu
doku
Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
dokulu
Favorites