dokular

listen to the pronunciation of dokular
Turkish - English
tissues
(Bilgisayar) textures
doku
{i} tissue

This tissue has been irreversibly damaged. - Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü.

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

dokular arasındaki
interstitial
doku
{i} texture

Sea urchin has a slimy texture. - Deniz kestanesi sümüksü dokuya sahiptir.

This material has a rough texture. - Bu malzeme kaba bir dokuya sahip.

doku
fiber
doku
web
doku
(İnşaat) pattern
doku
(Bilgisayar) texture graphics
doku
{f} textured

Textured vegetable protein is a common meat substitute. - Dokulu sebze proteini, ortak bir et yerine kullanılır.

doku
wove
doku
{f} weaving

I am weaving a Berber carpet. - Bir Berberi halısı dokuyorum.

You are weaving a carpet, aren't you? - Bir halı dokuyorsun, değil mi?

doku
{f} weave

Where did you weave them? - Onları nerede dokudun?

Have each of your wives weave a rug by tomorrow. - Yarına kadar karılarınızdan her birine bir kilim dokutun.

doku
{f} woven
Doku
(Biyoloji) webbing

It can be painful, when crickets inflicted on sensitive skin such as the webbing between fingers.

doku
histo

The history class starts at nine. - Tarih dersi saat dokuzda başlar.

doku
tissue; texture
doku
texture(graphics)
doku
textus
kemik dışı dokular
(Tıp) extra-osseous tissues
Turkish - Turkish

Definition of dokular in Turkish Turkish dictionary

Doku
nesiç
Doku
lif
doku
Bir şarabın ahengi veya ağızda bıraktığı his
doku
Hücreler bütünü
doku
Bir bütünün yapısı ve özelliği
doku
Benzer yapıdaki hücreler topluluğu
doku
Bir vücudun veya bir organın yapı ögelerinden birini oluşturan hücreler bütünü, nesiç
dokular
Favorites