Sizden görevinizi yapmanızı isteyeceğim.
- I'm going to ask you to do your duty.
Tüm yapmanız gereken elinizden geleni yapmaktır.
- All you have to do is to do your best.
Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?
- Do you mind if I open the window?
Kanalı değiştirmemin bir sakıncası var mı?
- Do you mind if I change the channel?
Onu kendin mi yaptın?
- Did you do it by yourself?
Onu kendin yapmalısın.
- You must do it yourself.
Birkaç soru sormamın sizce bir sakıncası var mı?
- Do you mind if I ask a few questions?
Meteor çarpmalarını önlemek için bir şeyler yapmak zorundayız.
- We have to do something to prevent meteor strikes from happening.
Biz sadece bir şeyler yapmak zorundayız.
- We've just got to do something.
D'you think this outfit suits me?.
He was upstairs doing it with her.
A green shirt with orange slacks really doesn’t do it for me, I’m afraid.
... that you need -- making it economical for you to do it. ...
... We will automatically gift to you in your album something ...