O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.
- He'll have to do without a gun.
Televizyon seti olmadan yapmak zorundaydık.
- We had to do without a TV set.
Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold.
Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.
- Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold.
Kesintiden sonra tekrar okumaya döndüm ama nerede bıraktığımı unuttum.
- After the interruption I went back to my reading but forgot where I'd left off.
Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
- Tom forgot where he left his umbrella.
If you are prepared to do without a break in summer, we could have a really good skiing holiday in winter.
... countries without regard for the consequence ...
... Repo men can't take away your car without serving you a notice and giving you the opportunity ...