Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Onu bir günde yapabilir misin?
- Can you do it in one day?
Neler olup bittiğine dair bir şeyler yapmak zorundayız.
- We have to do something about what's going on.
Biz sadece bir şeyler yapmak zorundayız.
- We've just got to do something.
Tüm yapmanız gereken elinizden geleni yapmaktır.
- All you have to do is do your best.
Onu yapmanızda size yardım etmemizi ister misiniz?
- Do you want us to help you do that?
He was upstairs doing it with her.
A green shirt with orange slacks really doesn’t do it for me, I’m afraid.