Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
- We'll do it when we have time.
Onu kendin mi yaptın?
- Did you do it by yourself?
Tom'a yardım etmek için bir şeyler yapmak zorundayım.
- I have to do something to help Tom.
Neler olup bittiğine dair bir şeyler yapmak zorundayız.
- We have to do something about what's going on.
Tüm yapmanız gereken elinizden geleni yapmaktır.
- All you have to do is do your best.
Sizden görevinizi yapmanızı isteyeceğim.
- I'm going to ask you to do your duty.
He was upstairs doing it with her.
A green shirt with orange slacks really doesn’t do it for me, I’m afraid.