Turkish - English
Definition of doğrultmak in Turkish English dictionary
- point
You don't want to point that gun at me.
-O silahı bana doğrultmak istemiyorsun.
- aim
- right
- (Konuşma Dili) to get, take in (money)
- train
- up with
- rectify
- (Hukuk) redress
- unbend
- orientate
- straighten
- (silah) point
- to find (one's way, one's bearings, the direction toward something)
- orient
- range
- to aim or point (something) at, direct
- plumb
- to straighten; to correct; to point, to aim, to direct, to turn, level (at); (para) to earn, to get
- present
- true up
- uncross
- alignment
- align
- point at
- correct
- earn
- set
- get
- level at
- fix on
- turn
- square
- direct
- steer
- doğrult
- rectify
- doğrultma
- emendation
- belini doğrultmak
- to recover
- doğrult
- turn
- doğrultma
- restitution
- doğrultma
- rectification
- doğrultma
- rectifying
- dünyalıkı doğrultmak
- to make one's wad, make enough to live off
- mızrağı doğrultmak
- tilt
- silâhını doğrultmak
- draw a bead on
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of doğrultmak in Turkish Turkish dictionary
- Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek
- Doğrulmasını sağlamak, doğru duruma getirmek: "Aralarında bellerini doğrultamayacak kadar yaşlıları da vardı."- T. Buğra
- Yöneltmek
- Yön bulmak
- Para sağlamak, kazanmak: "Bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz."- A. İlhan
- Sağlamak, kazanmak
- Düzeltmek
- doğrultma
- Doğrultmak işi
Related Terms
doğrultmak
Hyphenation
doğ·rult·makResimler
History
Favorites