doğrulamak doğrulamak

listen to the pronunciation of doğrulamak doğrulamak
Turkish - English

Definition of doğrulamak doğrulamak in Turkish English dictionary

doğrulamak
verify

Tom is going to have to verify this. - Tom bunu doğrulamak zorunda kalacak.

You have no way to verify it. - Bunu doğrulamak için bir yolun yok.

doğrulamak
confirm

There is no way to confirm that he is alive. - Onun yaşadığını doğrulamak olanaksızdır.

I don't have to confirm anything. - Hiçbir şeyi doğrulamak zorunda değilim.

doğrulamak
affirm
doğrulamak
justify
doğrulamak
certify
tekrar doğrulamak
reaffirm
doğrulamak
vouch
doğrulamak
corroborate
doğrulamak
sustain
doğrulamak
correct
doğrulamak
attest
doğrulamak
(Hukuk) affirm, confirm, endorse
doğrulamak
to confirm, to verify, to affirm, to bear out
doğrulamak
predicate
doğrulamak
authenticate , confirm
doğrulamak
testify
doğrulamak
support
doğrulamak
bear out

The facts bear out this hypothesis. - Gerçekler bu hipotezi doğrulamaktadır.

doğrulamak
to verify, corroborate, confirm
doğrulamak
avouch
doğrulamak
homologate
doğrulamak
substantiate
Turkish - Turkish

Definition of doğrulamak doğrulamak in Turkish Turkish dictionary

doğrulamak
Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak
doğrulamak
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek: "Olup bitenler ve başka kaynaklardan alınan haberler Ali Yusuf'u daima doğruluyordu."- T. Buğra
doğrulamak
Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, teyit etmek, tasdik etmek
doğrulamak doğrulamak
Favorites