doğruca

listen to the pronunciation of doğruca
Turkish - English
directly

Why don't you just speak directly to Tom? - Niçin doğruca sadece Tom'la konuşmuyorsun?

Tom is drinking directly from the faucet. - Tom doğruca musluktan içiyor.

soundly
right ahead
straight, directly
straight, directly, straight ahead
thro
through
straight

He said the words came straight from his heart. - O kelimelerin doğruca kalbinden geldiğini söyledi.

Give it to me straight. - Onu doğruca bana ver.

smack
thru
straight ahead

He sat in silence and was looking straight ahead of him. - O sessizce oturdu ve doğruca ona bakıyordu.

direct

Tom went directly to his room as soon as he got home. - Tom eve varır varmaz doğruca odasına gitti.

Tom is drinking directly from the faucet. - Tom doğruca musluktan içiyor.

slap
full
due
right

Tom looked right at me. - Tom doğruca bana baktı.

Tom walked right into Mary's trap. - Tom doğruca Mary'nin tuzağına yürüdü.

doğruca gitmek
go straight
doğruca gitmek
make a beeline for
Turkish - Turkish
Hiçbir yöne sapmadan; dolaylı olmayarak, dolaşmayarak
Doğruya yakın
Hiçbir yöne sapmadan, dolaylı olmayarak, dolaşmayarak: "Belki doğruca Ankara'ya dönersin, değil mi?"- E. İ. Benice