Definition of doğan in Turkish English dictionary
- falcon
Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler avcı kuşlardır.
Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler yırtıcı kuşlardır.
- hawk
Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler alıcı kuşlardır.
Eagles, falcons and hawks are birds of prey.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler yırtıcı kuşlardır.
- {s} rising
The east was brightened by the rising sun.
- Doğu doğan güneşle aydınlandı.
If you get up early tomorrow, you can see the rising sun.
- Yarın erken kalkarsan, doğan güneşi görebilirsin.
- born
What happens to babies who are born at sea?
- Denizde doğan bebeklere ne olur?
People born in January, February, and March, please gather over here.
- Ocak, Şubat ve Mart aylarında doğan insanlar; lütfen buraya toplanın.
- nascent
- orient
- (erkek) tercel
- (Kanun) inflicted
- (Kanun) arising
- (Hayvan Bilim, Zooloji) peregrine falcon
- harrier
- merlin
- peregrine
- doğan güneş
- rising sun
- bıyıklı doğan
- (Hayvan Bilim, Zooloji) lanner
- bıyıklı doğan
- (Hayvan Bilim, Zooloji) falco biarmicus
- delice doğan
- (Hayvan Bilim, Zooloji) falco subbuteo
- delice doğan
- (Hayvan Bilim, Zooloji) eurasian hobby
- evlilik dışı doğan
- illegitimate
- evlilik dışı doğan
- (Kanun) illegitimate child
- kırmızı doğan
- (Hayvan Bilim, Zooloji) marsh harrier
- afrika'da doğan hintli
- Afro-Asian
- akitten doğan borçlar
- contractual obligations
- akitten doğan lisanslar
- (Hukuk) contractual licences
- babasının ölümünden sonra doğan
- posthumous
- bir batında doğan domuz yavruları
- farrow
- bir batında doğan yavrular
- litter
- bir tür doğan
- harrier
- bıyıklı doğan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: doğangiller) lanner falcon
- delice doğan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Circinae) [syn.: delice/ balaban doğan, ekin / gökçe delice] hen harrier, goshawk
- delice doğan
- hobby
- enflasyonda doğan baskılar
- (Hukuk) inflationary pressures
- ensest sonucu doğan
- incestuous
- erkek doğan
- tercel
- ezginci doğan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: doğangiller) [syn.: ezginci doğan, sungur, şahin, gökdoğan] peregrine falcon
- gri doğan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: doğangiller) sooty falcon
- gök doğan
- hen harrier
- güney afrika'da doğan avrupalı
- Afrikander
- güney afrika'da doğan avrupalı
- Afrikaner
- ilk doğan
- eigne
- ilk doğan
- firstborn
- ilk doğan
- first born
- ilk doğan hayvan
- firstling
- küçük doğan
- falconet
- kızıl enseli doğan
- (Hayvan Bilim, Zooloji) falco pelegrinoides
- kızıl enseli doğan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: doğangiller) barbary falcon
- kızıl enseli doğan
- barbary falcon
- rekabetten doğan baskı
- (Hukuk) competitive pressure
- sözleşmeden doğan
- contractual
- sözleşmeden doğan sorumluluk
- (Hukuk) contractual liability
- ulu doğan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: doğangiller) [syn.: ulu doğan, sungur] saker falcon
- yeni doğan bebeğin annenin yanına koyulması
- rooming in
- yeni doğan hazreti ısa
- Christ child
- yeniden doğan
- renascent