A string of disasters struck the region.
- Bir dizi felaket bölgeyi vurdu.
Nobody could remember the sequence of events.
- Hiç kimse olaylar dizisini hatırlayamadı.
There are many examples of the Fibonacci sequence in nature.
- Fibonacci dizisinin doğada çok örneği vardır.
Our new serial thriller begins at 7.30 this evening.
- Bizim yeni polisiye dizimiz bu akşam saat 7.30'da başlıyor.
A new serial will begin in next month's issue.
- Gelecek ayın baskısında yeni bir dizi başlayacak.
They gave a series of concerts.
- Onlar bir dizi konser verdiler.
The series of crimes were thought to have been committed by the same man.
- Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü.
I bought a set of table linen.
- Bir dizi masa örtüsü ve peçete aldım.
The traffic was very heavy. The cars were lined up bumper to bumper.
- Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
A chain of events led to the outbreak of the war.
- Bir dizi olay savaşın başlamasına yol açtı.
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
- Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.
I bought a set of table linen.
- Bir dizi masa örtüsü ve peçete aldım.