He took a notebook out.
- O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.
Please show me your notebook.
- Lütfen dizüstü bilgisayarınızı bana gösterin.
It's practical to have a laptop.
- Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.
This laptop computer is very thin.
- Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.