Turkish - English
Definition of diyar diyar in Turkish English dictionary
- diyar diyar dolaşmak
- to kick around
- diyar
- realm
- diyar
- land
In the land of the blind, the one-eyed man is king.
-Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
Tom and Mary are planning to travel to the land of stoats next month.
-Tom ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.
- diyar
- world
- diyar
- bourn
- diyar
- vale
- diyar
- clime
- diyar
- country
- diyar
- country, land
- diyar
- bourne
- kutsal diyar
- holy land
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of diyar diyar in Turkish Turkish dictionary
- DİYAR
- (Osmanlı Dönemi) (Dâr. C.) Memleket
- diyar
- Ülke
- diyar
- Dünya: "Arkamda başka bir diyar, sıkıntı, ıstırap ve kudret diyarı var."- H. E. Adıvar
- diyar
- Ülke: "Bir gün dedim ki istemem artık ne yer ne yâr / Çıktım sürekli gurbete gezdim diyar diyar."- Y. K. Beyatlı
- diyar
- Dünya
Related Terms
diyar diyar
Hyphenation
di·yar di·yarPronunciation
Resimler
History
Favorites