divide; allocate

listen to the pronunciation of divide; allocate
English - Turkish

Definition of divide; allocate in English Turkish dictionary

lot
birçok

Yolda birçok hayvan gördü. - She saw a lot of animals on the road.

Birçok müşteri danışma için avukata gelirler. - A lot of clients come to the lawyer for advice.

lot
{i} grup; parti (mal)
lot
{i} tic. (mal) parti
lot
film stüdyosu
lot
(Askeri) kafile
lot
behre
lot
çok miktar

O, çok miktarda para katkısında bulundu. - He contributed a lot of money.

Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir. - Australia exports a lot of wool.

lot
üleş
lot
öbek arsa
lot
yığın
lot
talih

Sami bir piyango talihlisiydi. - Sami was a lottery winner.

lot
aynı türden eşya türkümü
lot
arsa

Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip. - Tom owns a lot of land just outside of Boston.

Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım. - I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.

lot
ad çekme
lot
hepsi

Bir sürü satılık ikinci el kitabım var, hepsi uygun fiyatlarla. - I have lots of second-hand books for sale, all at affordable prices.

Onların hepsi otoparkta bekliyor. - They all are waiting in the parking lot.

lot
öbek
lot
Lut peygamber. Hz. Lut
lot
(Askeri) KAFİLE: Hepsi aynı şartlar altında imal edilmiş ve aynı kafile numarası verilmiş bir malzeme miktarı
English - English
{f} lot
divide; allocate
Favorites