diverse, different, varied

listen to the pronunciation of diverse, different, varied
English - Turkish

Definition of diverse, different, varied in English Turkish dictionary

divers
{s} türlü türlü
divers
dalgıçlar

Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı. - The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.

Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu. - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.

divers
dalgıç

Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu. - Scuba divers have found many interesting things under water including gold coins, ancient ruins, and fossils of extinct animals.

Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu. - The divers found a wreck on the sea-bed.

divers
{s} çeşitli

Gezegenimizdeki canlıların çeşitliliğine hayranım. - I just admire the diversity of life on our planet.

Küreselleşme dil çeşitliliğini yok ediyor. - Globalization destroys the diversity of languages.

English - English
{s} divers
diverse, different, varied
Favorites