Günlük olarak iç çamaşırı değiştirin.
- Change underwear daily.
Günlük olarak egzersiz yapmak son derece önemlidir.
- It is extremely important to exercise daily.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Trafik kazaları her gün olur.
- Traffic accidents happen daily.
Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
- The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table.
Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
- The story was in all daily newspapers.
Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
- He seems to be oppressed by his monotonous daily life.
Bu bir günlük gazetedir.
- This is a daily newspaper.