Meteoroloji uzmanı bir fırtına kopacağını söylüyor.
- Le météorologiste dit qu'il va y avoir un orage.
Eşim, ona ihtiyacı olduğunu söylüyor.
- Mon mari dit qu'il a besoin d'elle.
Size hoşça kalın deme vaktidir. dedi birdenbire.
- Il est temps de vous dire au revoir, dit-il subitement.
Beni yalnız bırak! dedi.
- Il dit : Laisse-moi tranquille !
Şikayet etmeyi bırak ve sana söyleneni yap!
- Arrête de te plaindre et fais ce qu'on te dit !
Bunu birine söyledin mi?
- L'as-tu dit à quiconque ?
No bird, but did her shrill notes sweetly sing; / No song but did containe a louely dit: / Trees, braunches, birds, and songs were framed fit .