O uzun mesafe yürümeye alışkın.
- He is used to walking long distances.
Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.
- The school is within walking distance of my house.
Kalabalık güvenli bir uzaklıktan izliyordu.
- The crowd watched from a safe distance.
Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.
- Scientists can easily compute the distance between planets.
Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.
- Keep distance from trucks and other vehicles when driving.
Tom perspektife baktı.
- Tom stared into the distance.
Gözler ve kulaklar arasında dört parmaklık bir mesafe vardır.
- There is a distance of four fingers between the eyes and the ears.
Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.
- Scientists can easily compute the distance between planets.
Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.
- Seen at a distance, the rock looked like a human face.
O, uzakta bir köpek havlaması duydu.
- She heard a dog barking in the distance.
He distanced himself from the comments made by some of his colleagues.
The distance to Petersborough is thirty miles.
Then the horse, with muscles strong as steel, distanced the sound.