display; example, exhibit; mold, design, shape

listen to the pronunciation of display; example, exhibit; mold, design, shape
English - Turkish

Definition of display; example, exhibit; mold, design, shape in English Turkish dictionary

model
model
model
manken

Favori moda mankenin kim? - Who's your favorite fashion model?

Bir manken olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a model.

model
meşk
model
misal
model
eşantiyon
model
kalıbını çıkarmak
model
tip
model
{i} numune
model
{i} örnek

Adamı örnek bir beyefendi olarak tanımladı. - He described the man as a model gentleman.

Tom her zaman bir örnek öğrenci olmuştur. - Tom has always been a model student.

model
{s} örnek olan
model
örnek tutulacak kimse
model
modelini yapmak
model
model modellik yap/yap
model
{f} --ed/--led
model
{i} güz. san. model
model
{f} örneğe göre yapmak
model
örnek tutulmaya lâyık
English - English
{f} model