dispersed, spread, distributed

listen to the pronunciation of dispersed, spread, distributed
English - Turkish

Definition of dispersed, spread, distributed in English Turkish dictionary

scattered
{s} dağınık
scattered
dağıtılmış
scattered
{s} aralıklı
scattered
(Meteoroloji) parçalı
scattered
saçılmak
scattered
perişan olmak
scattered
{f} dağıt

Sami, Leyla'nın ceset parçalarını şehir çevresine dağıttı. - Sami scattered Layla's body parts around the city.

Ani ses kuşları dağıttı. - The sudden noise scattered the birds.

scattered
yayılmış
scattered
{s} perişan
scattered
{s} seyrek
scattered
serpintili,v.dağıt: adj.dağılmış
scattered
{s} dağılmış

Kitaplar odanın etrafına dağılmıştı. - Books are scattered around the room.

Gazete standları şehir boyunca oraya buraya dağılmıştır. - Newspaper stands are scattered here and there throughout the city.

scattered
dağıl/dağıt
English - English
{s} scattered
dispersed, spread, distributed
Favorites