disperse a liquid in small droplets; coat a surface with droplets of a liquid

listen to the pronunciation of disperse a liquid in small droplets; coat a surface with droplets of a liquid
English - Turkish

Definition of disperse a liquid in small droplets; coat a surface with droplets of a liquid in English Turkish dictionary

spray
{i} serpinti
spray
{i} püsküren sıvı
spray
{i} sprey

Bir siyah sprey boya almam gerekiyor. - I need to buy some black spray paint.

Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı. - The woman used a nasal spray because she had a severe cold.

spray
{i} bahar dalı
spray
{i} (serpinti halindeki) sprey
spray
püskürtgeç
spray
sıkmak
spray
püskürtülen sıvı
spray
toz halinde serpmek
spray
{f} püskürt

Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar. - They are spraying the fruit trees.

Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor. - The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.

spray
{i} çiseleme
spray
bu şekilde yapılan süs
spray
{f} (püskürteçle/boya tabancasıyla/spreyle) püskürtmek
spray
püskürtülen ilaç
spray
(isim) serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün
spray
(fiil) püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak
spray
sprey,v.püskürt: n.sprey
spray
{f} sprey boya ile boyamak
spray
dal/sprey
spray
püskürtme aracı
English - English
{f} spray
disperse a liquid in small droplets; coat a surface with droplets of a liquid

    Hyphenation

    dis·perse a liq·uid in small droplets; coat a sur·face with droplets of a liq·uid

    Pronunciation

Favorites