disperse, scatter, lessen, expel, drive away

listen to the pronunciation of disperse, scatter, lessen, expel, drive away
English - Turkish

Definition of disperse, scatter, lessen, expel, drive away in English Turkish dictionary

dispel
dağıtmak
dispel
yok etmek
dispel
dağıt

Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı. - Dear Brothers and Sisters, Jesus Christ is risen! Love has triumphed over hatred, life has conquered death, light has dispelled the darkness!

dispel
gidermek
dispel
{f} defetmek
dispel
gider

Onun kraliyet ailesinin saflarına düzgün girişi bu korkuların giderilmesine yardımcı olacaktır. - Her smooth entry into the ranks of the royal family will help to dispel these fears.

English - English
{f} dispel
disperse, scatter, lessen, expel, drive away
Favorites