Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı.
- Tom had a bored, disinterested look on his face.
Bir ilgisiz üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü.
- A disinterested third party resolved the dispute.
Bir ilgisiz üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü.
- A disinterested third party resolved the dispute.
Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı.
- Tom had a bored, disinterested look on his face.
Sir, you have a right to that kind of respect, and are arguing for yourself. I am supporting the principle, and am disinterested in doing it, as I have no such right.
Those spotted are usually taught so slowly that they grow disinterested and quit.