Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
- The discussions were long and sometimes bitter.
Onun hakkında tartışmalar olabilir.
- There may be discussions about it.
Ben tartışmaya katıldım.
- I participated in the discussion.
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
- The discussions were long and sometimes bitter.
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- Please make an appointment to come in and discuss this further.
Tom Mary ile sorunu görüşmek istiyor.
- Tom wants to discuss the problem with Mary.
Tom'un sorunlarını tartışmak istemiyorum.
- I don't want to discuss Tom's problems.
Onu burada tartışmak istemiyorum.
- I prefer not to discuss it here.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Öneriniz bizim buradaki görüşmemizle alakasız gibi görünüyor.
- Your suggestion seems irrelevant to our discussion here.
Seninle fiyat hakkında konuşmak istiyorum.
- I would like to discuss about the price with you.
Patronumla kişisel konuları konuşmaktan imtina ederim.
- I avoid discussing personal subjects with my boss.
Sorunlarımdan söz etmek istemiyorum.
- I don't want to discuss my problems.
Ben tartışmaya katıldım.
- I participated in the discussion.
Bu sorun tartışılmaya değer.
- This problem is worth discussing.
For she was giuen all to fleshly lust, / And poured forth in sensuall delight, / That all regard of shame she had discust, / And meet respect of honour put to flight .
Pistol: Discuss unto me; art thou officer? Or art thou base, common and popular?.
This topic is not open to discussion.
... different discussions with different purposes, so we need ...
... uh... wetlands where cell discussions of this information ...