discussion; meeting; convention

listen to the pronunciation of discussion; meeting; convention
English - Turkish

Definition of discussion; meeting; convention in English Turkish dictionary

conference
{i} konferans

Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor. - She is working as a volunteer interpreter at the international conference.

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu. - The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.

conference
tartışma
conference
görüş alışverişi
conference
müzakere
conference
(fikir alışverişi için düzenlenen) toplantı
conference
in conference toplantıda
conference
{i} görüşme
conference
{i} kongre
conference
görüş ve fikir teatisi için toplantı
conference
verme
conference
meşgul
conference
{i} toplantı

Önümüzdeki hafta bir toplantıya gideceğim. - I'm going to a conference next week.

Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek. - The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.

conference
(Askeri) MÜZAKERE: İlgililerce önceden bildirilen bir konu üzerinde karşılıklı konuşma
conference
{i} lig
conference
{i} birlik
English - English
{i} conference