Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.
- It's necessary to discuss the problem without delay.
İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen.
- Please make an appointment to come in and discuss this further.
İlerde bunu tartışmak için sebep olmadığını anlıyorum.
- I see no reason to discuss it further.
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
- An executive council was formed to discuss the new proposal.
Dün bunu seninle konuşmak istedim ama sen dinlemek istiyor gibi görünmüyordun.
- I wanted to discuss this with you yesterday, but you didn't seem to want to listen.
Patronumla kişisel konuları konuşmaktan imtina ederim.
- I avoid discussing personal subjects with my boss.
Bu sorun tartışılmaya değer.
- This problem is worth discussing.
Ben tartışmaya katıldım.
- I participated in the discussion.
Sorunlarımdan söz etmek istemiyorum.
- I don't want to discuss my problems.
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
- The discussions were long and sometimes bitter.
Ben tartışmaya katıldım.
- I participated in the discussion.
Seninle tartışmak istediğim önemli bir şey var.
- There is something important I want to discuss with you.
Seninle tartışmak gereken bir şeyim var.
- I have something I need to discuss with you.
Tom'la tartışmaman gereken bazı konular var.
- There are some topics you shouldn't discuss with Tom.
Tom'un hepimizle tartışacak bir şeyi var.
- Tom has something to discuss with all of us.
Tom görüşmeyi yönetecek.
- Tom will lead the discussion.
Öneriniz bizim buradaki görüşmemizle alakasız gibi görünüyor.
- Your suggestion seems irrelevant to our discussion here.
Tartışılan şey budur.
- That's what's being discussed.
Makale sorunu etik açısından tartışıyor.
- The paper discusses the problem in terms of ethics.
Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.
- This political problem gave rise to hot discussions.
Tartışmalar halen devam ediyor.
- The discussions are still in progress.
Tom ve Mary durumu görüşüyorlar.
- Tom and Mary are discussing the situation.
Tom ve Mary sorunlarını John'la görüşüyordu.
- Tom and Mary were discussing their problems with John.
For she was giuen all to fleshly lust, / And poured forth in sensuall delight, / That all regard of shame she had discust, / And meet respect of honour put to flight .
Pistol: Discuss unto me; art thou officer? Or art thou base, common and popular?.
I don't wish to discuss this further. Let's talk about something else.
This topic is not open to discussion.
... And you can discuss issues. ...
... I'm a new economists would dangerously mad when I read economics blog discuss ...