discourage or frighten with threats or a domineering manner; intimidate

listen to the pronunciation of discourage or frighten with threats or a domineering manner; intimidate
English - Turkish

Definition of discourage or frighten with threats or a domineering manner; intimidate in English Turkish dictionary

browbeat
göz dağı vermek
browbeat
yıldırmak
browbeat
zorlamak
browbeat
sert bakış ya da sözlerle gözünü korkutmak
browbeat
gözdağı ver
bully
kabadayılık etmek
bully
{f} zorbalık et

Onun okulda zorbalık ettiğini duydum. - I heard that he was bullying at the school.

Dan bana artık zorbalık etmeyecek. - Dan will no longer bully me.

browbeat
yıldır/zorla
browbeat
{f} (brow.beat, --en) gözünü korkutmak, yıldırmak
browbeat
{f} gözünü korkutmak
browbeat
sert bakış veya sözlerle gözünü korkutmak
browbeat
{f} ters bakışla korkutmak
bully
{ü} bravo
bully
{f} zorlamak
bully
ala
bully
{f} zulmetmek
bully
zorba kimse
bully
{s} mükemmel
English - English
browbeat
bully
swagger
discourage or frighten with threats or a domineering manner; intimidate

    Hyphenation

    dis·cour·age or fright·en with threats or a do·mi·neer·ing manner; in·ti·mi·date

    Pronunciation

Favorites