discipline; reproof; reprimand; as, he gave his son a good schooling

listen to the pronunciation of discipline; reproof; reprimand; as, he gave his son a good schooling
English - Turkish

Definition of discipline; reproof; reprimand; as, he gave his son a good schooling in English Turkish dictionary

schooling
tedrisat
schooling
eğiterek
schooling
eğitme
schooling
eğitim

Fadıl, Leyla'nın eğitimi için ödeme yaptı. - Fadil paid for Layla's schooling.

Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım. - I will have to wait till I finish schooling and start earning money.

schooling
öğretim
schooling
{f} eğit

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir. - The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım. - I will have to wait till I finish schooling and start earning money.

schooling
öğret
schooling
eğitim ve terbiye
schooling
{i} terbiye
English - English
schooling
discipline; reproof; reprimand; as, he gave his son a good schooling
Favorites