disagreement or conflict

listen to the pronunciation of disagreement or conflict
English - Turkish
anlaşmazlık ya da çatışma
beef
dırlanmak
beef
sığır eti

Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı. - A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.

Tom biraz bozulmuş sığır eti yediği için öldü. - Tom died because he had eaten some contaminated beef.

beef
{i} et
beef
mızırdanmak
beef
(Argo) çatışma
beef
şikayet

Tom'la ilgili şikayetim yok. - I have no beef with Tom.

beef
{f} sızlanmak
beef
{i} yakınma
beef
(isim) et, sığır eti, adale, kas gücü, kuvvet; şikâyet, sızlanma, yakınma
beef
beef tea sığır eti suyu
beef
{i} sızlanma
beef
sığır eti,v.şikayet et: n.sığır eti
beef
{i} (çoğ. beeves) sığır
beef
{i} şikâyet

Tom'la ilgili şikayetim yok. - I have no beef with Tom.

beef
{i} kas gücü
beef
ağlrlık
beef
dırdır et
beef
adale kuvveti
beef
(fiil) şıkâyet etmek, sızlanmak, yakınmak
English - English
beef
disagreement or conflict

    Hyphenation

    dis·a·gree·ment or con·flict

    Turkish pronunciation

    dîsıgrimınt ır kınflîkt

    Pronunciation

    /dəsəˈgrēmənt ər kənˈfləkt/ /dɪsəˈɡriːmənt ɜr kənˈflɪkt/
Favorites