direction; order; command

listen to the pronunciation of direction; order; command
English - Turkish

Definition of direction; order; command in English Turkish dictionary

instruction
{i} yönerge

Ben yönergeleri izlemedim. - I didn't follow instructions.

Bir bambu bisikletin nasıl yapıldığıma dair yönergeler aldık. - We received instructions on how to make a bamboo basket.

instruction
talimat

Tom Mary'nin talimatlarını izledi. - Tom followed Mary's instructions.

O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler. - He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.

instruction
{i} açıklama

Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı. - The children didn't seem to understand the instructions.

instruction
{i} eğitim

Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi. - The trainer gave instructions in the afternoons.

İsrail'de İngilizce eğitim seviyesi çok düşük. - The level of English instruction in Israel is very low.

instruction
(Askeri) KOMUT: Bir işlemi ve öğelerin değer veya yerlerini belirten bir deyim. Talimat
instruction
instructionsdirektif
instruction
talimat/öğretme
instruction
{i} öğrenim
instruction
talimat,yönlendirme
instruction
{i} eğretim
instruction
komut, yönerge yönerge
instruction
{i} öğretme, eğitim
instruction
(Askeri) öğretim/öğrenim
instruction
izahat
instruction
(Tıp) instruksiyon
instruction
{i} bilgi; ders
instruction
(Bilgisayar) işlem
instruction
tarifname
English - English
instruction
direction; order; command
Favorites