Onlar batı ülkeleriyle iletişim kurdular.
- They communicated with the Western countries.
Batı ülkeleri konuyla ilgili tutumundan dolayı Japonya'ya atlıyor.
- Western countries are jumping on Japan for its stance on the issue.
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
- The road curves gently towards the west.
Uzun bir deve kervanı Batıya doğru gidiyordu.
- A long caravan of camel was heading to the West.
Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- The island lies to the west of Japan.
Fransa, Batı Avrupa'dadır.
- France is in western Europe.
Güneş batıdan doğsada, o kararından vazgeçmez.
- Were the sun to rise in the west, she would not change her resolution.
Gün batımı batıda parlıyor.
- The sunset glows in the west.
Batıdaki erkekler genellikle viski içer.
- Generally men in Westerns drink whisky.
Ada Japonya'nın batısında yer alır.
- The island lies to the west of Japan.
Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.
- The city is found west of London.
Gemi, batıya doğru seyrediyor.
- The ship is sailing to the west.
Uçak, batıya doğru uçtu.
- The plane flew toward the west.