Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of directed towards avoidance or escape; evasive action in English Turkish dictionary
- evasive
- {s} kaçamaklı; cevap vermekten kaçan; (bir işte) yan çizen
- evasive
- kaçamaklı
- evasive
- baştansavma
- evasive
- kaçamaklı (cevap vs)
- evasive
- {s} kaçamak yapmaya meyilli
- evasive
- kaçamak
Kaçamak davranıyorsun.
-You're being evasive.
O kaçamak bromürlerle konuştu.
-She spoke in evasive bromides.
- evasive
- (sıfat) kaçamaklı, baştan savma, kaçamak yapmaya meyilli, kaçamak
Related Terms
English - English
Definition of directed towards avoidance or escape; evasive action in English English dictionary
- evasive
directed towards avoidance or escape; evasive action
Hyphenation
di·rec·ted to·wards a·void·ance or escape; e·va·sive ac·tionPronunciation
Resimler
History
Favorites