Turkish - English
Definition of diplomasi in Turkish English dictionary
- diplomacy
Diplomacy is to do and say the nastiest thing in the nicest way.
-Diplomasi, en iğrenç şeyleri en hoş şekilde yapmak ve söylemektir.
French was the language of diplomacy, and because of this was taught in schools.
-Fransızca diplomasinin diliydi ve bu nedenle okullarda öğretildi.
- dipl
French was the language of diplomacy.
-Fransızca diplomasi diliydi.
French was the language of diplomacy, and because of this was taught in schools.
-Fransızca diplomasinin diliydi ve bu nedenle okullarda öğretildi.
- diplomasi temsilcileri ve görevlileri
- (Hukuk) diplomatic agents and employees
- diplomasi temsilciliği şefi
- (Hukuk) head of mission
- diplomasi uygulamak
- diplomatize
- sessiz diplomasi
- (Politika, Siyaset) silent diplomacy
- açık diplomasi
- shirt-sleeve diplomacy
- geçici diplomasi temsilcileri
- (Hukuk) ad hoc diplomacy representatives
- kapalı diplomasi
- (Hukuk) closed diplomacy
- kültürel diplomasi
- (Hukuk) cultural diplomacy
- parlamenter diplomasi
- (Hukuk) parliamentary diplomacy
- sessiz diplomasi
- (Hukuk) silent diplomacy, quiet diplomacy
- sorun çözücü diplomasi
- (Politika, Siyaset) conflict-resolution diplomacy
- sürekli diplomasi temsilcileri
- (Hukuk) permanent diplomatic agents
- önleyici diplomasi
- (Hukuk) preventive diplomacy
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of diplomasi in Turkish Turkish dictionary
- Bu görevlilerin oluşturduğu topluluk
- Güç bir görüşme sırasında gösterilen ustalık ve beceriklilik
- Bu işte çalışan kimsenin görevi, mesleği: "Benim için, diplomasinin birbirinden tuhaf birçok icaplarına uymak, belki, mümkün olmuştur."- Y. K. Karaosmanoğlu
- Uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü
- Yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı
- Bu işte çalışan kimsenin görevi, mesleği
- diplomatlık
diplomasi
Hyphenation
dip·lo·ma·siResimler
Favorites