I can understand your language.
- Dilinizi anlayabiliyorum.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
- Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Italian is my mother tongue.
- İtalyanca benim ana dilimdir.
In the Turkish language, there are many Persian words.
- Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.