The man went begging from door to door.
- Adam kapı kapı dilenmeye gitti.
By law, begging in the street is forbidden.
- Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
It's an American tradition to make a wish on your birthday.
- Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
By law, begging in the street is forbidden.
- Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.
I wish I were what I was when I wished I were what I am.
- Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
She wished she had been born twenty years earlier.
- O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
I named my daughter Nairu wishing her long life.
- Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
Tom dropped a coin into the beggar's cup.
- Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.
Beggars can't be choosers.
- Dilenciler seçici olamaz.