Be not hasty to go out of his sight: stand not in an evil thing; for he doeth whatsoever pleaseth him.
Be not hasty to go out of his sight: stand not in an evil thing; for he doeth whatsoever pleaseth him.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
I wish I were what I was when I wished I were what I am.
- Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
She wished she had been born twenty years earlier.
- O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
Wishing you a magical and memorable Christmas!
- Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!
I named my daughter Nairu wishing her long life.
- Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
I am no better than a beggar.
- Bir dilenciden daha iyi değilim.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.