I'm the type who likes to think things over very carefully.
- Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
You should pay more attention to your own safety.
- Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin.
Although many European researchers have studied ancient Persian literature in the nineteenth century, the new world is not paying attention to our contemporary literature.
- Birçok Avrupalı araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.
Caution, the doors are now closing!
- Dikkat, kapılar şimdi kapanıyor.
He cautioned me against being careless of my health.
- O beni benim sağlığıma karşı dikkatsiz olmama karşı uyarıda bulundu.
You should take her illness into consideration.
- Onun hastalığına dikkat etmelisin.
Out of consideration to the pig farming industry the name 'pig influenza' has been changed into 'influenza A(H1N1)'.
- Domuz yetiştiriciliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.
No attention was paid to his warning.
- Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi.
He paid no attention to my warning.
- Uyarımı dikkate almadı.
Tom regarded the statue carefully.
- Tom heykele dikkatlice baktı.
Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
- Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
You must be careful not to make him angry.
- Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
I advise you to be careful in making notes for the lecture.
- Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Tom was mindful of my warning.
- Tom uyarıma dikkat etti.
I wasn't being mindful and got on a wrong bus by mistake.
- Dikkatli değildim ve yanlışlıkla hatalı otobüse bindim.
Beware of pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
Beware of thefts in a big city.
- Büyük bir şehirde hırsızlığa karşı çok dikkatli olun.
I'm the type who likes to think things over very carefully.
- Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
Look out! There's a car coming.
- Dikkat! Gelen bir araba var.
I didn't notice the light turn red.
- Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.
It's my fault that the cake was burned. I was talking on the phone and didn't notice the time.
- Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.
At last, they began to count down cautiously.
- Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.
- Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.
Tom failed to heed warning signs.
- Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
Take heed of her advice.
- Onun tavsiyesine dikkat et.
Do your work with more attentiveness.
- Biraz daha dikkatli çalışır mısın?
She achieved remarkable results.
- O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.
- Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
Watch out for pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
Watch out for thieves around here.
- Civardaki hırsızlara dikkat edin.
I advise you to be careful in making notes for the lecture.
- Dersi not alırken dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
Please take note of that.
- Lütfen ona dikkat et.
If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
- Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!
The forest fire occurred through carelessness.
- Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.
He took no notice of my advice.
- O, benim tavsiyemi dikkate almadı
Notice how the player uses his elbows.
- Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
Let the buyer beware.
- Alıcı dikkatli olsun.
Beware! There's a car coming!
- Çok dikkat et! Gelen bir araba var!
Beware of pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
Let the buyer beware.
- Alıcı dikkatli olsun.