Dancing is a perpendicular expression of a horizontal desire.
- Dans, yatay arzunun dikey bir ifadesidir.
It's impolite to stare at people.
- İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.
It's not polite to stare at people.
- İnsanlara dik dik bakmak kibarlık değildir.
The climb will be steep and difficult.
- Tırmanış dik ve zor olacak.
He stared at the steep slope.
- O, dik yamaca bakakaldı.
The Berlin wall was erected in 1961.
- Berlin duvarı 1961'de dikildi.
An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.
- Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
The girl staring back at me was angry.
- Bana dik dik bakan kız öfkeliydi.
Tom's a stiff-necked old man.
- Tom dik kafalı yaşlı bir adam.
He drew some vertical lines on the paper.
- Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.
The cliff is almost vertical.
- Uçurum neredeyse diktir.
In hopes of attaining superhuman powers, Christopher Columbus once stared at the sun for five minutes straight. It didn't work.
- İnsanüstü güçlere ulaşmak umuduyla, Kristof Kolomb bir zamanlar beş dakika güneşe doğruca dik dik baktı.İşe yaramadı.
Sami looked Layla straight in the eye.
- Sami, Leyla'ya dik dik baktı.
An empty bag can't stand upright.
- Boş torba dik duramaz.
She stood bolt upright.
- O civatayı dik durdurdu.
This morning at the station, her attention was caught by a poster with bold letters.
- Bu sabah istasyonda, kalın harfli bir afiş onun dikkatini çekti.
This box is square, not rectangular.
- Bu kutu kare, dikdörtgen değil.
The boxes are rectangular, not square.
- Kutular dikdörtgendir, kare değil.
These two lines are at right angles.
- Bu iki çizgi dik açılıdır.
Tom lowered his gaze.
- Tom dik dik bakışını indirdi.
Do people ever accuse you of being obstinate?
- İnsanlar seni hiç dik başlı olarak suçlar mı?
It's impolite to stare at people.
- İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.
It's rude to stare at people.
- İnsanlara dik dik bakmak kabadır.
Tom lowered his gaze.
- Tom dik dik bakışını indirdi.
Tom is quite obstinate, isn't he?
- Tom oldukça dik kafalı, değil mi?
Tom is obstinate, isn't he?
- Tom dik kafalı, değil mi?
Tom struggled to sit up.
- Tom dik oturmak için çabaladı.
Pythagoras' theorem allows you to calculate the length of the hypotenuse of a right triangle.
- Pisagor teoremi bir dik üçgenin hipotenüs uzunluğunu hesaplaman için izin verir.