Tom ağırbaşlı göründüğümü söylüyor.
- Tom says I look dignified.
Cenazede, dul kadın siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu.
- At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.
Tom ağırbaşlı göründüğümü söylüyor.
- Tom says I look dignified.
Tom ağırbaşlı görünmeye çalıştı.
- Tom tried to look dignified.
Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
- The lady's behaviour was always dignified.
Sen benden çok daha onurluyorsun.
- You're so much more dignified than I am.
Ben saygın bir iş adamıyım.
- I'm a respectable businessman.
Tom saygın bir işadamıdır.
- Tom is a respectable businessman.
Your worth will dignify our feast. - B. Jonson.
... live dignified lives you know ...