Tom zorlu bir rakip olacaktır.
- Tom would be a formidable opponent.
Korkunç görünen örümcekler insanlara saldırmazlar.
- Formidable looking spiders do not attack people.
Onların ürkütücü olduklarını biliyoruz.
- We know they're formidable.
Tom zorlu bir rakip olacaktır.
- Tom would be a formidable opponent.
Lider müthiş açıklamalar yaptı.
- The leader made formidable declarations.
Mary müthiş bir kadın.
- Mary is a formidable woman.