difficult or convoluted

listen to the pronunciation of difficult or convoluted
English - Turkish

Definition of difficult or convoluted in English Turkish dictionary

complicated
{s} komplike
complicated
karışık

Seninle görüşmek istediğim karışık bir sorunum var. - I have a complicated matter I want to discuss with you.

Bu karışık, biliyorsun. - It's complicated, you know.

complicated
{s} çetrefilli

Ne zaman bu kadar çetrefilli oldu? - When did it get so complicated?

complicated
(Tıp) Karmaşık yapı gösteren, çözümü güç, girift
complicated
çözülmesi güç
complicated
anlaşılması güç
complicated
muğlak

Herkesin hayatı muğlak. - Everybody's life is complicated.

complicated
zor

Bu anlaşılması zor bir hikaye. - It's a complicated story.

Bu şehirde bir taksi bulmak zordur. - In this city finding a taxi is complicated.

complicated
{f} karmaşiklaştir
complicated
karıştır/güçleştir
complicated
{s} anlaşılmaz
complicated
{s} karmaşık; çetrefil, çapraşık, anlaşılması güç, çözülmesi güç
complicated
{f} karmaşıklaştır: adj.karm
complicated
{s} dallı budaklı (Argo)
complicated
{s} anlaşılması zor

Bu anlaşılması zor bir hikaye. - It's a complicated story.

complicated
(Tıp) Üzerine diğer hastalık veya bozukluğun eklendiği (hastalık), diğer hastalık veya bozukluklarla bir arada bulunan (hastalık)
complicated
{f} güçleştir: adj.karmaşık
complicated
(sıfat) karışık, karmaşık, anlaşılması zor; dallı budaklı (Argo), çapraşık, komplike, anlaşılmaz, çetrefilli
English - English
complicated
difficult or convoluted

    Hyphenation

    dif·fi·cult or con·vo·lut·ed

    Turkish pronunciation

    dîfıkılt ır känvılutıd

    Pronunciation

    /ˈdəfəkəlt ər ˈkänvəˌlo͞otəd/ /ˈdɪfəkəlt ɜr ˈkɑːnvəˌluːtəd/
Favorites